Sinek Isırıklarının Müellifi
- Öykü Yavuz
- 20 Mar
- 1 dakikada okunur

Gabriel García Márquez’in Albaya Mektup Yok kitabını okuyanlar bilir; karşılığını alacağınızı umarak bir beklenti içine girmek, insanı derinden sarsan bir gerilim yaratabilir. Hatırlarsanız, bu uzun öykü yalnızca bir bekleyişi anlatmaz; yıllarını devletin ve milletin güvenliğine adamış bir albayın, emekliliğinde hakkı olan maaşı beklerken yaşadığı hayal kırıklığını ve umudu da işler.
Benzer bir bekleyiş, Barış Bıçakçı’nın Sinek Isırıklarının Müellifi kitabında da karşımıza çıkar. Kitabın başkahramanı Cemil, 35 yaşında başarılı olduğu işinden istifa ederek kendini yazmaya adar. Şiirler ve hikâyeler yazmak isteyen Cemil’e, doktor olan eşi Nazlı destek olur. Ancak Cemil, kelimelere fazlasıyla takıntılı, karamsar ve dağılmaya meyilli bir karakterdir. Zihni, sözcüklerin içinde kaybolmaya müsaittir; hatta bazen kelimelere kendi düşünceleri içinde bile takılıp kalır.
Cemil, yazdığı kitabı bir yayınevinin editörüne teslim ettikten sonra, tıpkı Márquez’in albayı gibi bir bekleyiş sarmalına düşer. Kitap, her ne kadar bölümlerden oluşsa da, bir bütün olarak anlatılan içsel ve ilişkisel bir yolculuktur.
Ne denir ki! Şiir gibi bir kitaptı.
Comentarios